9 Mart 2018 Cuma

Cargill ve Türkiye'nin şeker gerçeği

Türkiye'de pancardan şekerin yok edilmesi ve Cargill


1999 yılında İstanbul'da Cargill firmasının Genel Müdürlüğünün olduğu binanın dekorasyon işlerini yapıyordum. Teknik müdür X Bey'le dostluğumuz çok iyiydi.  "X Bey bu firma ne iş yapıyor da bu kadar lüks arabalar buraya gelip gidiyor, Bakanlar geliyor, Eti ve Ülker'in patronları geliyor, hayretler içindeyim." dedim. Aldığıım cevap şöyleydi:

  
"Bu firma dünyada sayılı birkaç gıda firmasından biridir. ABD'nin dev gıda firmasıdır ve sahipleri yahudidir. Türkiye'de yakın zamanda şeker piyasasını eline geçirecek. Bursa Orhangazi'de en verimli tarım arazisinin bulunduğu topraklara, hiç kimseyi dinlemeden fabrikasını kurdu, kimsenin bunlara gücü yetmez, isteseler alamayacakları yer yoktur. Bu tenekelerdeki şeker şurubunun 1 kg.'ı bizim beyaz şekerin tam 250 kg.'ına denk geliyor. Ülker ile ortaklar ve birkaç yıl sonra şeker fabrikalarının tek tek kapanacağını öngörüyorum. Bu firmada çalışan hiç kimse bu şuruba dokunmaz dahi, çünkü kanser ya da şeker hastalığı yaptığı düşünülüyor. Cargill denen bu firma DNA'sı değiştirilmiş mısırla, başka kimyasalları ve civayı karıştırarak tatlandırıcı dediğimiz şurubu üretiyor. Bu şurup hem çok ucuza mal ediliyor, hem tadı şekerden kat kat daha tatlı. Bu firma için Bursa Orhangazi'deki tarım alanı bakanların girişimi ile sanayi alanı ilan edildi. (İlgili haber ve davası hakkında detaylar için tıklayın) Bu firma için açılan yüzlerce dava otomatik olarak ortadan kalktı. 2003'de ABD Başkanı Bush'un ricasını kıramayan Başbakan üretim kotasını %10'dan %50'lere yükselti. O dönemde 30 adet şeker fabrikamız vardı. Bunlarda da yaklaşık 30.000 kişi çalışmaktaydı. Cargill ve Ülker ortaklığı bu fabrikaların 3'üne sahipti. Fakat bunları kapatmak için almışlardı  ve öyle de yaptılar. Dünya Bankası, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü ülkemiz içindeki işbirlikçilerle beraber Türk tarımını bitirme hamlelerine Özal hükümeti zamanında başlayarak hızla emellerine ulaştılar. Bugün tüm şeker fabrikaları kapatılarak şeker sektöründe çalışan veya dolaylı yoldan geçinen insanlar çaresizliğe itilmiş oldu. Cargill'in kotası %10 iken şeker fabrikalarının 2003'deki karı tam 350 trilyondu. Maalesef şimdi zarar bahane edilerek, sadece Cargill istedi diye kapatıldı. Türkiye, Özal ile başlayan dışa bağımlı tarım politikası ile üretmeyen, sadece tüketen, hastalıkla boğuşan mutsuzların yaşadığı bir ülke oldu.


Gelelim bu lifi alınmış nişasta-şekere. İnsanın sindirim sistemini darmadağın eden kimyasallardan oluşuyor. Kanser, şeker hastalığı, kolesterol, kısırlık başta olmak üzere her türlü hastalığı yapmaya müsait maddeler içeriyor. Bu konuda bilimsel açıklama ile TV'lerde gazete sağlık köşelerinde uyarıcı bilgiler veriyorlar, ancak Cargill denen seri katil ile nasıl savaşacağımızı söyleyen yok. Zeytin ağaçları, çam ağaçları kesiliyor diye eylem yapan Sivil Toplum Örgütleri, Sağlık Örgütleri neredesiniz!... Sesiniz neden çıkmıyor? Şu an ülkemizde 4000 dolayında küçücük yavrumuz kanserle savaşıyor, buna sebep olan etkenlerle neden kimse savaşmıyor. Ülkemizde satılan %90 Şekerli içeceklerde, Coca Cola, Pepsi Cola, Cola Turka, Fanta başta olmak üzere. Tüm meyve sularında, hemen hemen tüm bisküvi, gofret, çikolata, pastaneler ve marketlerde satılan hazır pasta çeşitlerinde ve de bir çok ekmekte bu lanet olası zehri bizlere yediriyorlar, üç kuruş etmeyen bu dünyayı, beş kuruş kazanmak için bize zindan ediyorlar. Emperyalist ülkeler silah ile yapamadıkları soykırımı genetiğini bozdukları gıda ile yapıyorlar. Uyumayın!

Dünya'nın hiçbir gelişmiş ülkesinde CARGILL gibi gıda teröristlerine üretim izini verilmiyor. CARGILL burada ürettiği zehri geri kalmış tüm ülkelere de gönderiyor. Ben hayatım boyunca hiç sigara içmedim ama kanserle savaşıyorum, kız kardeşim, kuzenim genç yaşta kanserle savaşıyor. Amcamın oğlu, teyzemin oğlu bir çok arkadaşım şu an kanserin pençesinde, geleceğin karanlık gün olduğunu bildiğimiz halde bir umutla mücadele ediyoruz. Şimdi sen bunu okurken için karardı biliyorum kardeşim. Bizler sağlığımızı korumak için dahi mücadele etmeyeceksek, çocuklarımızın geleceğini korumayacaksak neye yararız acaba! Bu yazıyı saygı çerçevesinde yorumlayıp, mutlaka paylaşalım. Sağlıklı gıda ve mutlu bir Türkiye için, çocuklarımızın ve torunlarımızın sağlıklı geleceği için.. Tarım ve Hayvancılığımızı dışa bağımlılıktan kurtarmak için, İnsanlık düşmanı CARGILL gibi katil firmaların ülkemizden defolup gitmesi için, belki ilk adım olur. Hemen paylaşırsanız sevinirim. 

Saygılarımla,

Fehmi Demirbağ
İstanbul ve Anadolu Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı


Konuyu daha iyi anlamak için videoyu izleyelim

Fox ana haberden bir kesit

Şeker üretimi ve fabrika-çiftçi lişkileri nasıl işliyor? Glikoz-Fruktoz şurubu
ile nişasta bazlı şeker nedir? Şeker fabrikalar neden satılıyor?




Chemtrail diye bir şey duydunuz mu?
Dünyamızı tehdit eden bir başka tehdit

Yazar:

Araştırıp sorgulamayı seven, ruhsallık ve maneviyatı önemseyen şüpheci blog yazarı. Arayış ve yolculuğunu Türkiye'nin en samimi uyanış portalında paylaşıyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.